Türfent was detained in May 2016 after reporting on Turkish special police forces’ ill-treatment of Turkish and Kurdish workers. Despite 19 witnesses saying that their statements against Türfent were obtained under torture, he was sentenced to eight years and nine months in prison on charges of "membership of a terrorist organisation".
This statement was originally published on pen-international.org on 15 June 2020.
Today, the International Press Institute (IPI), PEN International, Media and Law Studies Association (MLSA) and 43 undersigned organisations mark the 1,500th day of Kurdish journalist Nedim Türfent’s imprisonment with a renewed call for his immediate and unconditional release.
Türfent, who was predominantly reporting on the Kurdish issues, was detained on May 12, 2016, shortly after reporting on Turkish special police forces’ ill-treatment of around 40 Turkish and Kurdish workers. They were handcuffed behind their backs before being forced to lie on the ground in the south-eastern city of Hakkari in Spring 2016. In video footage taken by Türfent and published by the now-shuttered pro-Kurdish Dicle News Agency, a police officer was seen shouting to the workers: “You will see the power of Turks! What did this state do to you?” apparently alleging that the workers have links to the outlawed Kurdistan Workers Party (PKK).
Right after the release of the footage, Türfent began receiving death threats from the police in the form of funeral photos. An online harassment campaign was launched against him in April 2016 including death threats and insults and anonymous or bot accounts asking about his whereabouts.
One day after his arrest on May 13, 2016, Türfent was charged with “membership of a terrorist organization”. The indictment was first produced 13 months after his arrest, at the first hearing on June 14, 2017. By that time, Türfent had already been jailed for 399 days.
Of the 20 witnesses called in the ensuing trial, 19 said that their initial statements against Türfent had been obtained under torture. Yet the court sentenced him to eight years and nine months in prison in December 2017. The judicial proceedings were quick by Turkish standards and amounted to a show trial intended to punish Türfent immediately for his truth-telling journalism. Türfent was denied the right to attend his own trial in person, one of many fair trial violations. On May 21, 2019, Turkey’s Supreme Court of Cassation upheld his sentence. His case is now pending before the European Court of Human Rights.
June 21 marks 1,500 days that Türfent has spent behind bars, deprived of his freedom and the right to practice his profession – journalism. Imprisoning journalists has long since become the preferred shortcut of Turkey’s authorities to punish news they find “disturbing”. Show trials of journalists under the “anti-terror law” and continued repression of especially pro-Kurdish media outlets created an immense pressure and chilling effect on the journalists who report from the Kurdish-populated areas in Turkey.
We call on Turkish authorities once again to stop this injustice.
Salil Tripathi, Chair of PEN International’s Writers in Prison Committee said: “Nedim Türfent should never have been detained in the first place, yet today we mark his 1500th day behind bars in this gross miscarriage of justice. Evidently, he is imprisoned for simply doing his job as a journalist, and he must be released, unconditionally and without delay.”
IPI Deputy Director Scott Griffen said: “For the ‘crime’ of doing journalism, Nedim Türfent has now spent 1,500 days in prison. He has been harassed, targeted, threatened and deprived of his freedom. Turkey must end this injustice and release Nedim immediately as well as all other journalists in Turkey jailed for doing their jobs.”
MLSA co-director and Türfent’s lawyer Veysel Ok said: “Nedim Türfent was detained, subjected to torture and prosecuted as a result of his reporting on the repression of the Kurdish community. Tens of witnesses were forced to testify against him. These witnesses stated that their initial testimonies were given under torture. Despite the subsequent withdrawal of their statements, the court sentenced Nedim to eight years and nine months in prison based on the initial witness statements. Nedim has been imprisoned for 1500 days for his journalism for which he should have been rewarded. We call on the ECtHR to give priority status to his application to review his case and rule on the violation of his rights. We also call on the government of Turkey to put an immediate end to this injustice. Nedim’s story is the Kurdish journalists’ story in Turkey. Therefore, we expect a long chain of solidarity to be established for Kurdish journalists in Turkey.”
The undersigned organizations call for an action to sign on to this statement. Show solidarity with Nedim by sending him your support messages so he knows that he is not alone in this injustice. MLSA has also published a poetry book by Nedim which is now available for free online.
Sign this letter, spread his work and show support.
*
Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) ve Uluslararası PEN aşağıda imzası bulunan 42 kurum, Kürt gazeteci Nedim Türfent’in cezaevinde geçirdiği 1500 güne dikkat çekmek için bugün ortak bir kampanya ile Türfent’in serbest bırakılması çağrısını yineliyor.
Ağırlıklı olarak Kürtlerin uğradığı baskı ve ayrımcılık üzerine haber yapan Nedim, Nisan 2016’da Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde Özel Hareket Timleri tarafından 40’ın üzerinde Türk ve Kürt işçinin ters kelepçelenerek yere yatırıldığı görüntüleri paylaştıktan kısa süre sonra 12 Mayıs 2016’da gözaltına alındı. Nedim’in kapatılan Dicle Haber Ajansı’nda yayımlanan bu haberinde Özel Hareket Timinin işçilere “Ne yaptı lan size bu devlet… Türk’ün gücünü göreceksiniz…” diye bağırdığı görüntülendi.
Görüntüler yayımlandıktan hemen sonra, Nedim polisten cenaze fotoğrafları şeklinde ölüm tehditleri aldı. Ardından Nisan ayında bir online taciz kampanyası başlatılarak Nedim’e ölüm tehditleri, hakaretler ve sahte hesaplardan nerede olduğunu soran mesajlar gönderildi.
Gözaltına alındıktan bir gün sonra, 13 Mayıs 2016’da “terör örgütüne üye olmak” suçu gerekçe gösterilerek tutuklandı. İddianame tutukluluğundan 13 ay sonra düzenlendi, 14 Haziran 2017’de ilk duruşması görüldüğünde Nedim 399 gündür hapisteydi.
Aleyhine konuşan 20 sanıktan 19’u alınan ilk ifadelerini işkence altında verdiklerini söyleyerek duruşmalarda ifadelerini geri çektiler. Ancak mahkeme bu beyanları hiçe sayarak ilk tanık ifadeleri üzerinden Nedim’i Aralık 2017’de 8 yıl 9 ay hapis cezasına mahkûm etti. Yargılama süresi Türk yargı standartlarına göre hızlıydı ve Nedim’in gerçekleri açığa çıkaran haberciliğini cezalandırma niyetiyle düzmece bir dava süreci yaşandı. Nedim, yargılama sırasındaki pek çok ihlalden biri olan duruşmalara fiziken katılma hakkından da mahrum bırakıldı. 21 Mayıs 2019 tarihinde ise cezası Yargıtay tarafından onandı. Nedim’in Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne yaptığı bireysel başvuru ise değerlendirilmeyi bekliyor.
21 Haziran, Nedim’in parmaklıklar ardından geçirdiği tam 1500. gün. Bu 1500 gün boyunca Nedim özgürlüğünden ve mesleği gazeteciliği icra etmekten mahrum bırakıldı. Türkiye hükümeti yetkilileri, “rahatsız edici” buldukları haberleri cezalandırmak için gazetecileri tutuklama pratiğini uzun süredir kullanıyor. Terörle Mücadele Kanunu kapsamında adil yargılanma hakkını hiçe sayarak yapılan gazeteci yargılamaları ve özellikle Kürt medyasına karşı devam eden baskılar, Türkiye’de Kürt toplumunun sorunlarını haberleştiren gazeteciler için büyük bir caydırıcı etki yaratıyor.
Türkiye hükümetine bir kez daha bu adaletsizliği durdurması için çağrı yapıyoruz.
Uluslararası PEN Tutuklu Yazarlar Komitesi Başkanı Salil Tripathi: “Nedim Türfent en başta hiç tutuklanmamalıydı ancak bugün bu büyük adaletsizliğin gölgesinde parmaklıklar ardındaki 1500. gününe vurgu yapıyoruz. Nedim besbelli bir gazeteci olarak işini yaptığı için tutuklu ve koşulsuz ve ertelenmeden salıverilmeli.”
IPI Direktör Yardımcısı Scott Griffen: “Nedim Türfent, ‘gazetecilik suçundan’ tam 1500 gündür tutuklu. Tüm bu süreç boyunca taciz, hedef gösterme, tehdide maruz kaldı ve özgürlüğünden mahrum bırakıldı. Türkiye bu adaletsizliğe bir son vererek Nedim ve işini yaptığı için tutuklanan tüm diğer gazetecileri derhal serbest bırakmalı.”
MLSA Eş Direktörü ve Nedim’in savunmanlığını üstlenen avukat Veysel Ok: “Nedim Türfent, Kürt toplumunun uğradığı baskıyı haberleştirdiği ve bunu görünür kıldığı için işkence edilerek gözaltına alındı ve tutuklandı. Onlarca tanık, baskı ile aleyhinde ifade verdi. Bu tanıklar, duruşmalarda işkence altında ifadelerini verdiklerini ifade ettiler fakat mahkeme buna rağmen tanıkların işkence altında verdiği ifadeleri dikkate alarak Nedim’e 8 yıl 9 ay yıl ceza verdi. Nedim, yaptığı haber nedeniyle ödüllendirilmesi gerekirken 1500 gündür cezaevinde tutuluyor. Bizim AİHM’e çağrımız, Nedim’in davasını öncelikli şekilde incelenmesi ve hak ihlali kararı verilmesi yönünde. Türkiye hükümetinin ise bu haksızlığı, hukuksuzluğu derhal ortadan kaldırılmasını istiyoruz. Nedim’in hikâyesi Türkiye’deki Kürt gazetecilerin hikâyesidir. Bu anlamda Türkiye’deki Kürt gazeteciler için çok geniş bir dayanışmanın örülmesini bekliyoruz.”
Aşağıda imzası bulunan kurumlar harekete geçmeniz ve bu mektubu imzalamanız için çağrıda bulunuyor. Nedim’e destek mesajlarınızı da form üzerinden paylaşabilir, bu adaletsizlik karşısında yalnız olmadığını gösterebilirsiniz. Nedim’in MLSA tarafından yayımlanan şiir kitabına buradanücretsiz olarak ulaşabilirsiniz.
Bu mektubu imzalayın, Nedim’in şiirlerini paylaşın ve desteğinizi gösterin!
İmzalayanlar: